İş Sonu Tazminatı Alamayan 4/C’lilere Yargıdan Sevindirici Haber..

İş Sonu Tazminatı Alamayan 4/C’lilere Yargıdan Sevindirici Haber..


Kural dışı çalışma ilişkilerine dair güncel gelişmeler onbinlerce çalışan tarafından yakından takip ediliyor. Alt işveren/taşeron çalışanlarına dair iki yıldan bu yana, ha çıktı ha çıkacak denen düzenleme, galiba bu kez olacak. Bir yandan da 657 sayılı Devlet Memurları Kanun 4/C fıkrasına göre istihdam edilen geçici personel ile ilgili de haberler var. Bu statüde çalışan personelin de 4/B statüsüne geçirileceği, ifade ediliyor.

Süreci bu noktaya getiren ise, yıllardan bu yana yürütülen mücadele. Açılan davalar sonucunda verilen yargı kararları ile kural dışı çalışma ilişkilerinin anayasal hakları ihlal ettiği, defalarca ortaya konuldu. Gelir eşitsizliğini giderek arttıran ekonomi politikalarının olumsuz sonuçlarının sadece çalışanlar üzerinde kendisi göstermesi, bu tür çalışma ilişkilerine olumlu bakılmasını, savunulamaz hale getirince, düzenleme zorunlu hale geldi, diyebiliriz.

Bu tür çalışma ilişkilerinin hukuka aykırılığına dair davalar da devam ediyor. 2016 yılında yayımlanan bir makalemizde, 2010 yılından önce 4/C statüsünde çalışıp emeklilik vb sebeplerle ayrılan geçici personelin, dava yoluyla iş sonu tazminatı alma hakkını olduğunu, ifade etmiştik.

Sabahattin Gürler adına yürütülen dava sonucunda verilen Danıştay kararına dayalı olarak yapılan varsayımı doğrulayan ilk yargı kararı yakında açıklandı. TÜİK’de geçici personel olarak çalışmaktayken, 2007 yılında ayrıldıktan sonra, 2016 yılında açıklanan karara dayalı olarak, kendisine iş sonu tazminatı ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine Ankara 11.İdare Mahkemesi’nde açılan dava, 13.11.2017 tarihli karar ile sonuçlandı.

İdare Mahkemesi’nin, “Anayasa’nın 90 ıncı maddesi uyarınca kanun hükmünde olan evrensel hukuk normları ile iş hukukunun temel prensiplerinden biri olan “eşit davranma ilkesi” gözönüne alındığında; iş hukuku öğretisinde yapılan tasnif gereği “bağımlı çalışan” – “bağımsız çalışan” ayrımında işçiler ve memurlar gibi “bağımlı çalışanlar” grubuna giren geçici personelin diğer kamu görevlilerinin ve işçilerin yararlandığı söz konusu ödemeden yoksun bırakılmalarını gerektiren herhangi bir hukuki sebep bulunmaması karşısında iş sonu tazminatından yararlandırılmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır..” gerekçesi ile verdiği karar, haksız bir şekilde toplu ödeme hakkından yoksuz bırakılmış çalışanlar için sevindirici bir gelişmedir.

Yaşadığımız günler, toplum ve bireyler için en temel ve güvenli limanın “yargı/hukuk” olduğunu ortaya koymaktadır. Barış, özgürlük ve esenliği hedefleyen her toplumsal örgütlenmede, adil ve etkin bir hukuk devleti kaçınılmaz ve vazgeçilemez bir zorunluluktur. Bu nedenle, haklara dair bu tür kararlar, hukuk devletine duyulan/duyulması gereken inancı da güçlendirecektir.