Adıyaman’daki Doğa Harikası Yüzen Adaları Kaderine Terk Eden Danıştay Kararı
Anadolu’nun her yanında sizi şaşırtan bir güzellik, doğal veya tarihsel bir oluşum bulabilirsiniz. Uygarlıklar kavşağı olmak böyle bir sonucu doğuruyor gibi. Tadını çıkarabiliyor muyuz, değerini biliyor muyuz? Bu soruya evet demeyi çok isterdik..
Nemrut dağı ve heykelleri ile bilinen Adıyaman ilinde “yüzen adalar” olduğunu bir Danıştay kararından öğrendik. Adıyaman, Çelikhan ilçesi Çat Barajı’nda, binlerce yılda oluştuğu ifade edilen bu yüzen adaların eşi benzerinin bulunmadığı akademisyenler tarafından dile getirilmesine rağmen, son yıllarda giderek artan bir tahribata uğradıkları da sır değil. Torf toprak karışımı, yüzeyi çim ve benzer bitkilerle kaplı adacıklar maden ruhsatı ile çalışan işletmelerin aşırı faaliyetleri nedeniyle tehdit altında..
Bitki kök ve gövdelerinin binlerce yıl süren dönüşümlü birikimleri ile oluşan “organik toprak” türü “torf” saksılı süs bitkileri ve fidan yetiştiriciliğinde kullanılan çok değerli bir ürün. Bu nedenle de ticaretine istekli çok ve Çat Barajı kenarındaki yüzen adalar risk altında..
2010 yılında Şanlıurfa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile tabiat varlığı olarak tescil edilen yüzen adalar, yine aynı Kurul’un bir başka kararı ile torf madenciliğine açılıyor. Kurul; “yüzen adaların bir kısmının doğal süreci içinde kıyıya oturup kuruduğunu, yanmaya başladığını, bu adalardaki doğal güzelliklerin kaybolduğunu, tekrar yüzemez hale geldiğini, çevre kirliliği ve kötü görüntüye neden olduğunu, bu nedenle içerdiği torf maddesinin tarım sektöründe kullanılabileceğini” düşünüyor.
Adaları kullanmak istiyorsanız “yakın” anlamına gelen bu karardaki mesajı alan bazı kişilerin adaları tahrip etmeye başladığına dair şikayetlerin artması üzerine yapılan incelemelerde ise, kıyıya vuran adalarda canlı yaşamın sürdüğü, buna rağmen iş makineleri ve kepçelerle adalara müdahale edildiği tespit ediliyor. Ardından da duyarlı yöre insanı ve yöneticilerin girişimleri ile bölgede faaliyet gösteren işletmelerin torf çekimlerinin durdurulmasına karar veriliyor.
Faaliyetleri durdurulan işletmelerden birisi tarafından bu karara karşı Şanlıurfa İdare Mahkemesi’nde açılan dava reddedilse de, temyiz üzerine dosyayı inceleyen Danıştay 14.Dairesi’nin 26.02.2015 tarihli kararı ile, İdare Mahkemesi ret kararı bozuldu. Danıştay; bölgedeki tüm ruhsat sahalarını kapsayacak şekilde torf çekiminin durdurulmasında yetki aşımı olduğunu kabul ederek verdiği bozma kararının yüzen adaların geleceğini belirleyeceği kuşkusuz..
Öğrencilik ve ilk gençlik yıllarımızda Pamukkale, herkesin, her şekilde üzerinde rahatlıkla gezebilmesi, beyazlığı sağlayan suların işletmeler tarafından ölçüsüz bir şekilde kullanılması, inşa edilmiş onlarca turistik tesis nedeniyle beyazlığını kaybetmeye başlamıştı. Neyse ki, gündeme getirilen kapsamlı tedbirlerin etkili bir şekilde uygulanmasıyla Pamukkale’yi karartan millet olma utancından kurtulduk.. Niye geçmişteki hatalarımızdan yararlanamıyoruz; kestirmesi güç bir sorun..