Şekere Yön Veren Davalar; Şeker Kurumunun Kapatılması Davası
Ülkemiz şeker sektörü için 2000’li yıllar büyük değişimleri beraberinde getirmiştir. Türkşeker’in %99 oranında kendi bilgi, deneyim ve altyapısıyla yurt dışında şeker fabrikası kurmasının hemen ardından özelleştirme kapsam ve programına alınması, Şeker Kanunu’nun yasalaşması, Şeker Kurumu’nun faaliyete geçtikten iki buçuk yıl sonra kapatılması, özelleştirme girişimleri, NBŞ tehdidi… Tarımsal bir üretim alanı olmaktan çıkıp bir endüstriye dönüşen şekerde kısa sürede gerçekleşen bu dönüşüm sektörün paydaşlarını da derinden etkilemiştir.
Şeker İş Sendikası, örgütlü olduğu üretim alanında meydana gelen bu değişime yönetim değişikliği ile başlayan bir yenilenme ile karşılık vermiştir. Klasik, dar bir sendikacılık anlayışından sektördeki her değişime bir tepki verilmesi, bir adım sonrasında değişime yön verilmesi şiarına geçiş ile birlikte, sendikal faaliyetlerde bir çeşitlilik ve genişleme olmuştur.
Bu süreçte; sektör iradesini yansıtmayan, ülke ve kamu yararı taşımayan bir dizi işleme karşı meşru ve yasal bir mücadele yürütülmüştür. Danıştay’da görülen davalar etrafında şekillenen yasal mücadelede elde edilen kazanımlar bugünkü şeker sektörünün mevcut yapısına büyük katkı vermiştir. Şunu söylemek bir abartı olmasa gerek; Şeker İş Sendikası’nın sektörle ilgili mücadelesi sonuç vermemiş olsaydı eğer, bugün çok daha farklı bir yapıda olan şeker sektöründen bahsetmemiz gerekecekti. Pancar şekeri üretiminin çok düşük seviyelerde olduğu, birkaç fabrikada üretim yapılabildiği, NBŞ üretiminin pancar şekeri üretimini üçe-dörde katladığı, ithalata bağımlı, şeker üreticisi değil şeker tüketicisi bir ülkede “kurtuluş reçeteleri” arıyor olabilirdik bugün.
İşte, bu süreçte yaşananların kayıt altına alınması, bir anlamda tarihe not düşmek olacaktır. Sektörün neyle karşı karşıya kaldığı, paydaşların neler söylediği, kararların nasıl alındığı ve savunulduğunun bilinmesi, toplumsal hafızamıza katkıda bulunacağı gibi gelecek öngörülerimize de şekil verecektir.
Bu düşüncelerle, Şeker İş Sendikası tarafından açılan ve yürütülüp sonuçlandırılan önemli gördüğümüz davalara ait belgeleri kayda almak, paylaşmak istedik. Türkiye’de pek örneği olmayan bu çalışma, sadece sektör için değil hukuk camiası için de değerli bir kaynak oluşturacaktır.
Biliyoruz ki, 1990 sonrasında ülkemizde sadece şeker sektöründe değil tüm ekonomi alanlarında bir değişim, dönüşüm yaşanmıştır. Bu dönüşümü, değer yargıları ve bakış açıları değişimini önemli sayılabilecek belli sayıdaki özelleştirme dava dosyasından da görmek, hissetmek mümkündür. Davaların tür ve içeriğinden yargının bakış açısına kadar pek çok küçük ama önemli detay dava belgelerinde mevcuttur.
Yurt dışında “önemli davalar” başlığıyla yapılan çalışmalar, dönemin ruhunu ortaya koyan karar ve süreçleri şeffaflık temelinde kamuoyu bilgisine sunmaktadır. Böylelikle hukuk araştırmacıları, akademisyenler, avukatlar ve öğrenciler birinci elden ulaştıkları belgeler üzerinden değerlendirme fırsatına sahip olabilmektedirler.
Şeker Kurumu’nun kapatılması davası ile başlayan serimiz özelleştirme ve NBŞ davaları ile devam edecektir. Çalışmamızın bir örnek oluşturması, benzeri yayın ve faaliyetleri teşvik etmesi en önemli kazanımımız olacaktır. Dava dosyaları arasında unutulup gidecek bilgi ve belgelerin geleceğe ışık tutabilmesi dileğiyle…