Üstad Kış 2019 Raflarda…
Adalet Bakanlığı tarafından bir süredir çalışması yapılan ve paydaşların görüşüne açılmış birden fazla taslakla ilerleyen “Yargı Reformu Strateji Belgesi” yakında açıklanacak gibi. Önümüzdeki beş yılı planlamayı hedefleyen belgeyle ilgili rivayetler muhtelif olmakla beraber, bu çalışmanın mesleki yeterlilik sınavları dâhil bir dizi yeni düzenlemeyi gündeme getireceği tartışmasız. (Üstad Dergi)
Yargı stratejisinin merkezi ne olmalı; mevcut sorunlar mı, geleceği şekillendirmek mi? Zor bir ikilem. Yargının eksenini yitirmesi temelinde bir çöküş dönemi yaşandığı iddialarına güçlü dayanaklar bulmak mümkün. Öte yandan, gelişen teknolojinin pek çok süreci kolaylaştırdığı da açık. Sorunlara, gelişen teknolojik araçlarla çözümler bulmak ne kadar mümkün?
Bunları konuşmamız gerekiyor. Konuşmamak, kaçınılmaz sonu engellemeyecek zira.
Okuyucu sayısı fazla olan popüler bir haber sitesinde “Teknolojinin Tehdit Ettiği 7 Meslek” başlıklı bir habere rastladığımda, okumadan önce bu mesleklerin mağazacılık, pazarlamacılık, çağrı merkezi işleri gibi mavi yakalıları kapsayan iş grupları olduğunu düşündüm. Ne büyük iyimserlik! Haberde sayılan mesleklerin tümü bildiğimiz anlı şanlı meslekler. Habere göre, teknoloji alanındaki ilerlemelerden dolayı işi tehdit altında olanlar; doktorlar, mimarlar, muhasebeciler, savaş uçağı pilotları, polis ve müfettişler, emlakçılar ve biz avukatlarız.
Haberin kaynağı olan yazar John Pugliano’ya göre, tecrübe ve uzmanlığa daha az ihtiyaç duyulan bazı rutin hukuki işlemler ile evrak işleriyle uğraşan avukatlara duyulan ihtiyaç giderecek azalacak. Bu, deyim yerindeyse teknolojik atak döneminin “kazanan” tarafında yer alan beyaz yakalılar için de bir uyarı.
Nitekim, yeni yayımlanan bir kitap daha bu tezi işliyor. Yazar Richard Baldwin’in “The Globotics Upheaval” isimli kitabında, yapay zeka kullanımının artmasıyla muhasebeciler, doktorlar ve avukatlar gibi orta sınıfı oluşturan kesimlerin ciddi bir şekilde iş kaybına uğrayacakları belirtiliyor. Yüz yüze iletişim zorunluluğunu ortadan kaldıran teknolojik gelişmeler küreselleşme olgusu ile birleştiğinde, gelişmiş ülkelerin iyi yetişmiş beyaz yakalılarının yerini Hindistan, Çin gibi ülkelerin çok iyi İngilizce konuşabilen, yine iyi yetişmiş ama çok daha düşük ücretlerle çalışabilecek beyaz yakalıları alabilir. Korku bu.
“Bizim korkularımız bize yeter, bunlar bizim için uzak gelecek.” diyorsanız, bir kez daha düşünün. 2019 yılı ile birlikte başlayan e-tebligat uygulaması nedeniyle PTT’nin hizmet alımı yoluyla istihdam ettiği çalışanların bir kısmını işten çıkardığını gördük. Yakın zamanda muhasebe sistemlerinin otomatikleştirilmesi, e-makbuzun zorunlu hale gelmesiyle birlikte belki de çoğu avukat muhasebecisi ile ilişkisini “güncellemek” zorunda kalacak.
Aynı tehditler biz avukatlar için de söz konusu değil mi? Ne dersiniz?