Danıştay’dan İnternet Erişim Engellemeleri İçin Kurulan Birlik (ESB) Çerçevesinde İktidara Çok Sert Uyarı

Danıştay’dan İnternet Erişim Engellemeleri İçin Kurulan Birlik (ESB) Çerçevesinde İktidara Çok Sert Uyarı


Son dönemde ülkemizde yaşananlar “demokratik bir hukuk devleti” çizgisinden giderek uzaklaştığımızı ve ne yazık ki toplum olarak ortaklık temellerimizi kaybetmeye başladığımız gerçeği ile yüzleşmek zorunda olduğumuzu gösteriyor. Günümüz demokrasilerinde toplumların dayandığı ortak alan “hukuk ve adalet” olmalıdır. Aksi taktirde ortaya çıkacak kaosun sorumlu/sorumsuz herkesi etkileyeceği düşüldüğünde adalet ve hukuka sahip çıkılması gerekliliği tartışmasız bir gerçektir.

Bu çerçevede; çeşitli sebeplerle demokratik yönelimden uzaklaşılmaya başlanan, keyfiliklerin arttığı dönemlerde, toplumun çoğunluğunu ilgilendiren uyuşmazlıklar hakkında yargı organları tarafından verilen kararlar büyük önem kazanmaktadır. Toplumun hafızası sayılabilecek bu kararlardaki gerekçe ve hükümler değerlendirmek isteyenler için ciddi uyarılar içerecektir.

Elektronik haberleşme alanında yaşanan gelişmeler, hepimizin hayatına bir şekilde giren yeni nesil cihazlar ve bunun üzerinden adeta ikinci bir kişilik/kimlik uygulaması haline gelen sosyal medya ile birlikte pek çok özgürlük ve hukuk tartışmasını da beraberinde getirmiştir. Ortaya çıkan bu yeni tartışma alanlarından birisi de internet üzerinden yapılan yayınlara getirilecek kısıtlamalardır.

Konunun ilk kez düzenlendiği 5651 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin yetersiz olduğu iddiasıyla son dönemde yapılan değişikliklerle erişim engelleme kavramı tanımlanarak müdahalenin kapsamı genişletilmiş ve erişim engellemeye dair kararları uygulamak üzere “sivil” bir oluşum olarak ifade edilen Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) kurulmuştur. Ancak kuruluş sürecinin düzenleyici otorite Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından doğrudan yönlendirilmesi, üye olma zorunluluğu getirilen internet servis sağlayıcısı işletmecilerin devre dışı bırakılması nedeniyle kuruluş onay kararının iptali için TELKODER (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği) tarafından Danıştay’da dava açılmıştır.

Davayı değerlendiren Danıştay 13.Dairesi 20.01.2015 tarihli kararı ile ESB’nin yasaya aykırı kurulduğundan bahisle yürütmenin durdurulması kararı vermiştir. Yürütmenin durdurulması kararı sonrasında faaliyetlerine kesintisiz devam eden ESB’ye yasal dayanak oluşturmak üzere, üstelik de geçmişe etkili olacak şekilde kanun değişikliği yapılmıştır.

Geçmişe etkili olacak şekilde yürürlüğe sokulan düzenlemeyi değerlendiren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 04.05.2015 tarihli kararıyla, değişiklikleri anayasaya aykırı bularak Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar vermiştir.

Gerekçesi geçtiğimiz günlerde tamamlanan kararda, hukuk devletinin tanımlaması yapıldıktan sonra, yasakoyucunun; kişisel, siyasi ya da saklı bir amaç güderek, yani kamu yararı dışında özel ve başka bir amaca ulaşmak için yasal düzenleme yapması halinde, bu düzenlemenin Anayasanın 2 inci maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturacağını belirtilerek;

..Dolayısıyla, iptali istenen düzenlemeler, yukarıda açıklandığı gibi, bir yetki saptırmasını örneklemekte ve yasama erkinin kamu yararına değil belli bir özel çıkarı korumaya, bunun için yargı kararlarının uygulanmasını engellemeye yönelik olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır…

sonucuna varılmıştır. Danıştay karar gerekçesinde, ESB ile ilgili yasal düzenlemenin “belli bir özel çıkarı korumak için” hazırlandığı vurgulanırken, yasama organının beğenmediği yargı kararlarını üstelik de geriye yönelik uygulanmak üzere kanun çıkartıp etkisiz hale getirmesi de Anayasaya aykırı bulunmuştur.

Nihai kararı Anayasa Mahkemesi verecektir. Ancak, Danıştay kararında değinilen hususlar “hukuk devleti” esaslarına yapılan kuvvetli bir vurgu, bir anlamda topluma ve devlete yapılan güçlü bir uyarı niteliğindedir. Ortak değerimiz ve referans noktamız olan hukuk sisteminde keyfiliğin sonuçları hiç de kabul edilebilir ve öngörülebilir olmayacaktır.