Danıştay’dan Kesin Karar; Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmeleri Damga Vergisi’nden Muaftır
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 27.01.2021 tarihli (2019/1058 E. 2021/13 K. sayılı), oy çokluğuyla verilen kararıyla; limited şirket hisse devir sözleşmelerinin düzenleme tarihlerine bakılmaksızın damga vergisinden istisna olduğuna hükmedildi.
Yıllardan bu yana vergi idaresinin değişen, çelişen kararları nedeniyle, limited şirket hisse devir sözleşmeleri için damga vergisi ödenip ödenmeyeceği tartışma konusu olmuştur. 2012 yılında yayınlanan vergi sirküleri ile hisse devir sözleşmelerinin damga vergisine tabi olduğu kabul edilirken, çelişkili karar ve uygulamalar devam etmiş, bunun üzerine 2016 yılında TBMM’de kabul edilen “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair” 6728 sayılı Kanun‘un 29.maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun “istisna edilen kağıtlar” başlıklı 2 sayılı tablosunda,
16. (Ek:20/6/2001-4684/22 md.;Değişik: 16/7/2004-5228/36 md.) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, pay devirlerine, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar. (2)
açıkça istisna kapsamına alınmıştır. Buna karşın, özellikle anılan Kanun değişikliği öncesi dönem işlemlerinin damga vergisine tabi olup olmayacağı konusunda tartışma devam etmiştir. Bu noktada, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 2021 yılında verdiği yeni bir karar ile, hangi tarihte düzenlenmiş olursa olsun, limited şirket pay devri sözleşmelerinin damga vergisinden istisna olduğu sonucuna varıldığını belirtmek isteriz.
Karara konu uyuşmazlık; hisse devri kapsamında doğan alacağın tahsil edilememesi üzerine başlatılan icra takibi dosyasına sunulan “hisse devir sözleşmesi” nde yazılı bedel üzerinden damga vergisi ödenmesi gerektiğinden bahisle re’sen damga vergisi ile verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası tarhının kaldırılması istemiyle açılan davada değerlendirilmiştir.
Davaya bakan Vergi Mahkemesi tarafından verilen 27.04.2017 tarihli kararda; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca, damga vergisinin doğabilmesi için öncelikle bir kağıdın bulunması, bu kağıdın bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilecek nitelikte olması, yazılıp imzalanması ya da imza yerine geçen bir işaret konulması ve kağıdın 488 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı tabloda yer alması gerektiği, uyuşmazlığa konu hisse devir sözleşmesi noter tarafından onaylanmadığından, ortada hukuken tekemmül etmiş bir sözleşme bulunmadığı, dolayısıyla damga vergisine konu olacak nitelikte bir kağıt bulunmadığı, gerekçesiyle vergi ve ceza kaldırılmıştır.
Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu değerlendiren Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi ise; bir kağıdın damga vergisine tabi olması için, Vergi Mahkemesi tarafından sayılan şartların yanı sıra, Kanun’da sayılan istisna hükümleri arasında da bulunmaması gerektiğini belirtip, taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmenin, noter tarafından onaylanmadığı için damga vergisine tabi olmadığı sonucuna varılamayacağını, öte yandan 2016 yılında yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanun’un 29.maddesiyle anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerin pay devirlerinin istisna kapsamında olduğu, taraflar arasında adi yazılı şekilde imzalanan sözleşme tarihinin (30.12.2015) Kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden (09.08.2016) olması sebebiyle istisna kapsamından yararlanmasının mümkün olmadığı, sonucuna vararak, davanın reddine karar vermiştir.
Bu kez dosya, temyiz incelemesi için Danıştay 9.Dairesi önüne geldiğinde; limited şirket hisse devrine ilişkin sözleşmelerin, limited şirket kuruluş sözleşmesinin ortaklar ve paylarında değişikliğe yol açması, yazılı ve noterden onaylı olması, tescil ve ilan şartına bağlanması nedeniyle limited şirket kuruluş sözleşmesinde değişiklik olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle hisse devir sözleşmelerinin 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik öncesinde de damga vergisinden istisna olduğu, bu nedenle haricen yapılan hisse devri sözleşmesi nedeniyle tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı damga vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı, sonucuna varan Daire, 28.03.2019 tarihli kararı ile istinaf kararını bozar.
Bozma sonrasında dosyayı bir kez daha ele alan Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi; Ticaret Kanunu ilgili hükümlerinde şirket hisse devrinin sözleşme değişikliği sayılacağına dair bir hüküm olmadığı, damga vergisi bağlamında açıkça istisna kapsamına alınmayan limited şirket hisse devrinin, şirket sözleşmesinde bir değişiklik olduğu yorumundan hareketle kıyas yoluyla istisna kapsamına alınması mümkün olmadığı gibi kanun koyucunun sonraki tarihte gerçekleştirmiş olduğu değişiklik ile de hisse devirlerine yönelik istisnanın en başından amaçlanmadığı, daha sonra şirketlerin ortaklık yapılarındaki değişiklikler nedeniyle oluşacak işlem maliyetlerinin azaltılması düşüncesi ile istisna kapsamına alındığı sonucuna ulaşıldığı, bu çerçevede, hisse devir sözleşmesi gerçek bedelini gösterir adi yazılı sözleşmede yazılı tutar üzerinden damga vergisi tarhında hukuka aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle ısrar kararı vermiştir.
Israr kararı üzerine dosyaya bakan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 27.01.2021 tarihli kararı ile uyuşmazlığa son noktayı koymuş ve oy çokluğuyla verdiği karar ile, Danıştay 9.Dairesi bozma kararı doğrultusunda ısrar kararının bozulmasına hükmetmiştir. Böylelikle, en üst karar organı olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, limited şirket hisse devrine ilişkin sözleşmelerin, limited şirket kuruluş sözleşmesinin ortaklar ve paylarında değişikliğe yol açması, yazılı ve noterden onaylı olması, tescil ve ilan şartına bağlanması nedeniyle limited şirket kuruluş sözleşmesinde değişiklik olarak değerlendirilmesi gerektiği ve damga vergisinden istisna olduğu sonucuna varmıştır.
Uyuşmazlık bu şekilde çözümlenmiş olmakla beraber, benzer durumlarda aynı yorumun devamı önem kazanmaktadır. Böylelikle hukuki güven ve istikrar sağlanması yolunda bir adım atılmış olacaktır.