LEO Uydu Teknolojisinin Türkiye’de Elektronik Haberleşme Sektörüne Etkisi

LEO Uydu Teknolojisinin Türkiye’de Elektronik Haberleşme Sektörüne Etkisi


1. Giriş

Elektronik haberleşme sektörü, günümüz dijital çağının temel taşlarından birisidir. Bu sektörün en önemli bileşenlerinden olan uydu haberleşmesi ise coğrafi sınırlamaları ortadan kaldırarak geniş bir erişim kapasitesi sunarken, özellikle karasal altyapının yetersiz olduğu veya ekonomik olmadığı bölgelerde kritik bir rol oynamaktadır. Gittikçe gelişen uydu teknolojisine dayalı bu elektronik haberleşme hizmetlerinin dünyada ve Türkiye’de nasıl algılandığına ve neler yapıldığına dair değerlendirmeler, özellikle Türkiye’de, yakın zamanda açıklanan HİT 30 Programı ile önem kazanmıştır.

Bu yazımızla bir yandan uydu internet haberleşmesine dair temel bilgilere yer verirken, bir yandan da artıları/eksileri ile bu sektörde nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. 

Uydu İnternet Teknolojisinin Temelleri

Uydu internet, yer istasyonları, uydular ve kullanıcı terminalleri arasında veri iletişimini sağlayan bir sistemdir. Bu sistem, aşağıdaki temel bileşenlerden oluşur:

  • Yer İstasyonları (Gateway): İnternet omurgasına bağlı olan ve uydularla iletişim kuran ana merkezlerdir.
  • Uydular: Yörüngede dolaşarak yer istasyonları ile kullanıcı terminalleri arasında sinyal iletimini sağlar.
  • Kullanıcı Terminalleri: Evlerde veya işyerlerinde bulunan, uydulardan sinyal alan ve gönderen çanak antenler ve modemlerdir.

Uydu Yörüngeleri ve Özellikleri

Uydu internet hizmetleri, üç ana yörünge tipinde konumlanan uydular aracılığıyla sağlanır:

1. Jeostatik Yörünge (GEO) Uyduları:

   Yükseklik: Yaklaşık 36,000 km

   Özellikler: Dünya’nın dönüş hızıyla eşleştiğinden sabit konumlu görünürler

   Avantajlar: Geniş kapsama alanı, az sayıda uydu ile global kapsama

   Dezavantajlar: Yüksek gecikme süresi (500-700 ms), yüksek güç gereksinimi

2. Orta Yörünge (MEO) Uyduları:

   Yükseklik: 8,000 – 20,000 km arası

   Özellikler: GEO ve LEO arasında bir denge sunar

   Avantajlar: Orta düzeyde gecikme süresi, geniş kapsama alanı

   Dezavantajlar: GEO’dan daha fazla uydu gerektirir, karmaşık yörünge takibi

3. Alçak Yörünge (LEO) Uyduları:

   Yükseklik: 500 – 2,000 km arası

   Özellikler: Dünya’ya en yakın yörüngede hızlı hareket ederler.

   Avantajlar: Düşük gecikme süresi (20-40 ms), yüksek veri hızı, düşük güç gereksinimi.

   Dezavantajlar: Daha fazla uydu gerektirir, karmaşık yer istasyonu takip sistemi.

LEO uyduları, özellikle son yıllarda, düşük gecikme süreleri ve yüksek veri hızları sayesinde ön plana çıkmaktadır. Bu özellikleri, LEO uydularını yüksek hızlı internet hizmetleri, nesnelerin interneti (IoT) uygulamaları ve 5G bağlantısı için ideal kılmaktadır.

LEO Uydu Teknolojisinin Yükselişi

LEO uydu sistemlerinin dünya çapında hızla yaygınlaşmasının ardında, internet erişiminin coğrafi kısıtlamalardan bağımsız olarak her bölgeye ulaştırılabilmesi amacı yatmaktadır. Bu teknoloji, özellikle aşağıdaki alanlarda önemli avantajlar sunmaktadır:

  • Kırsal ve Uzak Bölgelere Erişim: Fiber optik veya diğer karasal altyapıların ekonomik olmadığı bölgelerde yüksek hızlı internet sağlar.
  • Afet ve Acil Durum Haberleşmesi: Doğal afetler veya diğer acil durumlarda, karasal altyapıların zarar görmesi durumunda bile iletişimi sürdürebilir.
  • Denizcilik ve Havacılık: Okyanuslarda ve hava sahasında kesintisiz iletişim imkanı sunar.
  • Nesnelerin İnterneti (IoT): Geniş alanlara yayılmış sensör ağları için düşük güç tüketimli, geniş kapsama alanı sağlar.
  • Edge Computing: Düşük gecikme süresi sayesinde, uç noktalarda hızlı veri işleme imkanı sunar.

LEO uydu teknolojisinin bu potansiyeli, SpaceX’in Starlink, Amazon’un Project Kuiper, OneWeb ve Telesat gibi büyük ölçekli projelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu projeler, binlerce küçük uydudan oluşan takımyıldızları (constellations) kullanarak global internet kapsama alanı oluşturmayı hedeflemektedir.

Uydu iletişim teknolojisi, geleneksel jeostasyoner hizmetten çok katmanlı uzay ağlarına doğru büyük bir paradigma değişimi yaşamaktadır. Bu ağlar, Alçak Yörünge (LEO), Orta Yörünge (MEO) ve Jeostasyoner Yörünge (GEO) uydularını yersel ağlar ve alçak irtifa hava erişim noktalarıyla (örneğin, dronlar) entegre ederek, küresel kapsama alanı, yüksek veri hızı ve düşük gecikme süresi sağlayacaktır.

LEO uyduları, bu yeni paradigmanın merkezinde yer almaktadır. 500 ile 1500 km arasındaki yörüngelerde konumlandırılan bu uydular, düşük yayılım gecikmesi (1.7 – 5 ms arasında) ve yüksek veri hızları sunarak, 5G+ ve 6G ağlarının kritik bir bileşeni haline gelmektedir.

2. Dünya’da LEO Uydularına Dair Gelişmeler

2.1 Amerika Birleşik Devletleri (ABD)

ABD, LEO uyduları konusunda en ileri düzeyde faaliyet gösteren ülkelerden biridir. Özel şirketlerin yanı sıra devlet kurumları da bu alanda yatırımlar yapmaktadır.

SpaceX (Starlink Projesi): SpaceX, LEO uyduları konusunda en bilinen ve en büyük projelerden birine sahiptir. Starlink projesi, dünya genelinde geniş bant internet hizmeti sağlamak için binlerce LEO uydusunu yörüngeye yerleştirmeyi hedeflemektedir. Şirket, şu ana kadar yaklaşık 5.000’den fazla uyduyu başarıyla yörüngeye yerleştirmiştir ve hizmetini küresel ölçekte yaygınlaştırmaktadır.

Amazon’un Project Kuiper girişimi, dünya genelinde, özellikle de kırsal ve uzak bölgelerde, yüksek hızlı ve düşük gecikmeli geniş bant internet hizmeti sunmak için bir Alçak Yörünge (LEO) uydu takımyıldızı oluşturmayı hedefliyor. Proje, 3.200’den fazla uydunun yörüngeye yerleştirilmesini planlıyor ve bu kapsamda FCC’den gerekli izinleri aldı. Amazon, bu projeye 10 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı planlıyor ve bulut bilişim alanındaki deneyimini Kuiper’in hizmetlerine entegre etmeyi amaçlıyor. İlk ticari hizmetlerin 2026’da başlaması hedefleniyor.

Federal Communications Commission (FCC): FCC, LEO uyduları konusunda oldukça destekleyici bir politika benimsemiştir. Özellikle Starlink ve Amazon’s Project Kuiper’e LEO uydu ağlarını kurma ve hizmet sunma konusunda lisanslar verilmiştir. Bu, LEO uydularının ABD’deki hızlı gelişimine katkıda bulunmuştur.

Ancak, Starlink ve Amazon’un Project Kuiper girişimi arasında zaman zaman anlaşmazlıklar yaşanmıştır. İki şirket, özellikle uydu yörüngelerinin kullanımı konusunda rekabet ve teknik detaylar nedeniyle çeşitli ihtilaflar yaşamıştır. Amazon, Starlink’in bazı uydu düzenlemeleri ve yörünge planları konusunda FCC’ye itirazda bulunmuştur. Bu anlaşmazlıklar, LEO uydu pazarında rekabetin yoğunlaştığını ve her iki şirketin de geniş bant hizmetlerinde lider olma konusunda kararlı olduklarını göstermektedir.

2.2 Avrupa Birliği ve İngiltere

Avrupa Komisyonu, dijitalleşme ve veri ekonomisini desteklemek için LEO uydularına yönelik projeleri teşvik etmektedir. AB, “Secure Connectivity Initiative” adlı bir projeyle, LEO uyduları aracılığıyla tüm AB ülkelerine yüksek hızlı ve güvenli internet erişimi sağlamayı amaçlamaktadır.

İngiltere, LEO uyduları konusunda OneWeb projesiyle öne çıkmaktadır. 2020’de iflasın eşiğindeyken, Birleşik Krallık hükümeti ve Hindistan merkezli Bharti Enterprises’ın yatırımları sayesinde OneWeb’in faaliyetlerine devamı sağlandı. İngiltere’nin OneWeb’e yaptığı yatırım, ülkenin LEO uyduları konusundaki stratejik yaklaşımını gösteriyor.

OneWeb ve Eutelsat arasındaki birleşme 2023’te tamamlandı. Bu birleşme, OneWeb’in küresel LEO uydu pazarında daha güçlü bir oyuncu haline gelmesini sağladı ve şirketin LEO uyduları aracılığıyla geniş bant hizmetlerini genişletme hedefini destekliyor. İngiltere’nin OneWeb’deki yatırımı, ülkenin LEO uydu teknolojilerine verdiği önemi gösteriyor. OneWeb’in hedefi, kırsal ve uzak bölgelere yüksek hızlı internet erişimi sağlamaktır.

2.3 Rusya

Rusya, LEO uydu sistemleri konusunda kendi milli projesi olan “Sfera” projesini başlatmıştır. Bu proje, LEO uyduları aracılığıyla küresel internet erişimi sağlama ve uzaydan veri toplama amaçlarına hizmet edecektir. Rus hükümeti, projeye büyük miktarda yatırım yapmış ve 2024 yılına kadar birkaç yüz uydunun yörüngeye yerleştirilmesini planlamıştır.

2.4 Çin

Çin, LEO uydular konusunda rekabetin gerisinde kalmamak için “Guowang” adlı bir LEO uydu ağ projesi başlatmıştır. Çin hükümeti, bu proje kapsamında 13.000’den fazla uydunun yörüngeye yerleştirilmesini ve Çin’in dünya genelinde geniş bant internet erişimi sağlamasını hedeflemektedir. Bu adım, Çin’in dijital egemenlik ve küresel internet altyapısında rol oynama stratejisinin bir parçası olarak görülmektedir.

2.5 Kanada

Kanada merkezli Telesat, LEO uyduları konusunda önde gelen şirketlerden biridir. Şirket, “Lightspeed” adlı projesiyle dünya genelinde geniş bant uydu internet hizmeti sunmayı hedeflemektedir. Telesat, bu proje için hem Kanada hükümetinden hem de özel sektörden önemli finansman almıştır.

2.6 Japonya

Japonya da LEO uyduları konusunda önemli adımlar atan ülkeler arasındadır. Japon hükümeti, ülkenin uzay ajansı JAXA ve özel sektörle iş birliği yaparak, LEO uydularının geliştirilmesi ve kullanımı konusunda çalışmalara başlamıştır. Japonya, özellikle uzak adalar ve kırsal alanlarda internet erişimini iyileştirmek için LEO uydularının önemini vurgulamaktadır.

2.7 Analiz ve Karşılaştırma

  • İnovasyon ve Rekabet: ABD ve Avrupa, LEO uydular konusunda özel sektör öncülüğünde ilerlerken, Rusya ve Çin gibi ülkeler daha çok devlet destekli projelerle öne çıkmaktadır. Bu durum, LEO uydularının küresel ölçekte bir rekabet unsuru olduğunu göstermektedir.
  • Dijital Dönüşüm ve Kapsayıcılık: Birçok ülke, LEO uydularının dijital kapsayıcılık ve dijitalleşme için önemli bir rol oynadığını kabul etmektedir. Kırsal ve altyapıdan yoksun bölgelerde internet erişimini sağlama yeteneği, bu uyduları geleceğin dijital ekonomisinin kritik bir parçası haline getirmektedir.
  • Regülasyon ve Destek: ABD gibi ülkeler, LEO uydu girişimlerini destekleyici bir regülasyon yaklaşımı benimsemiştir. Ancak diğer ülkelerde, LEO uydulara yönelik düzenleyici çerçevelerin geliştirilmesi devam etmektedir.

3. Türkiye’nin LEO Uydu Hizmetleriyle İlgili Durumu

3.1 Erken Dönem Çalışmaları (2000-2010)

2000’li yılların başında, Türkiye’nin uydu teknolojilerine olan ilgisi artmaya başlamıştı. Bu dönemde, ağırlıklı olarak GEO uydularına odaklanılsa da, LEO uydularının potansiyeli de akademik çevrelerde tartışılmaya başlanmıştı.

– 2004: TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) kuruldu. Bu kurum, Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojileri alanındaki çalışmalarına öncülük etmeye başladı.

– 2005: İlk yerli yer gözlem uydusu RASAT’ın tasarım çalışmaları başladı ve RASAT, 17 Ağustos 2011’de uzaya fırlatıldı. Bu proje, düşük yörünge uydularının tasarımı ve işletilmesi konusunda önemli deneyimler kazandırdı.

3.2 Artan İlgi ve İlk Adımlar (2011-2018)

  • 2016: Türksat 6A projesinin başlatılması. Her ne kadar bu proje bir GEO uydusu için olsa da, yerli uydu üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesi açısından önemliydi.
  • 2018: Türkiye Uzay Ajansı’nın (TUA) kurulması için yasal düzenleme yapıldı. Bu, Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojilerine verdiği önemin artışını gösteren önemli bir adımdı.

3.3 Stratejik Planlamalar ve Vizyoner Yaklaşımlar (2019-2021)

Bu dönemde, Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojilerine yönelik stratejik planlamaları hız kazandı ve LEO uyduları bu planlarda daha belirgin bir şekilde yer almaya başladı.

  • 2019: Türkiye Uzay Ajansı (TUA) resmen kuruldu. TUA’nın kuruluşu, Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojileri alanındaki çalışmalarını koordine etmek ve stratejik yön vermek açısından kritik bir adımdı.
  • 2020: Milli Uzay Programı hazırlık çalışmaları başladı. Bu program, Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojileri alanındaki hedeflerini belirlemeyi amaçlıyordu.
  • 2021: Milli Uzay Programı açıklandı. Programda, yerli ve milli uydu teknolojilerinin geliştirilmesi ve uzayda daha etkin bir varlık gösterilmesi hedefleri yer aldı. LEO uyduları, bu programın önemli bileşenlerinden biri olarak tanımlandı.

3.4 TELKODER Raporu ve Sonrası Gelişmeler (2022-2024)

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) nezdinde epey uzun bir süredir alçak yörünge uyduları için çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda 03.01.2022 tarihinde geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenmiş ve akabinde paydaşlardan görüşler istenilmiştir.

BTK’nın görüş isteği üzerine TELKODER tarafından hazırlanan ve 21.1.2022 tarihinde Kurum’a sunulan”Düşük (Alçak) Yörünge Uyduları (LEO) Üzerinden Elektronik Haberleşme Hizmeti Sunumu Hakkında BTK Sorularına Cevaplar” başlıklı raporda, 

  1. COVID-19 pandemi sürecinin genişbant internet erişiminin ne kadar önemli olduğunu hem sosyal hem de ekonomik açıdan (eğitim, iletişim, alışveriş, sağlık sistemleri vb.) hepimize gösterdiği,
  2. Alçak yörüngeli uydulardaki gelişmelerin (LEO/MEO), SpaceX’in Starlink, OneWeb, Amazon’un Kepler, Telesat projeleriyle, 30 ms lik gecikme süreleri ve 100 Mbps’lik yüksek hızlara erişime olanak sağlayacak hale geldiği,
  3. Son bir kaç yıldır birçok LEO/MEO uydu işletmecisinin ülkemizde yatırım yapmak ve yasal süreçlere uygun altyapılar kurarak hizmete başlamak ya da Türkiye’de oluşturacakları iş ortaklıklarıyla sistemlerini işletmek amacıyla uydu işletmecileriyle görüşmeler yaptığı,
  4. Söz konusu hizmetlerin ülkemizde sunumuna yönelik diğer olası düzenleme ihtiyaçlarının (yetkilendirme şartları, yetkilendirme ücretleri, yetkilendirme usulü ve süresi, rekabet, millî güvenlik ve kamu düzeni, şebeke ve tesis güvenliği, vb.) ve gerekçelerinin ivedilikle ortaya konulması gerektiği,
  5. Yapılacak düzenlemelerde; birden fazla LEO sisteminin çalışmasının sağlanması, mevcut sınırlı yörüngeler spektrumu uyumlu bir şekilde paylaştırılması, LEO sistemlerini işletenlerin sorumlu davranmaya teşvik edilerek, uzayda çarpışma veya yörünge enkazı oluşturma riski düşürülmesi gerektiği,
  6. İngiliz otoritesi OFCOM’un yaptığı yeni düzenlemelerle; başvuru sürecinde, frekans kullanımında girişimin (interference) önlenmesi ve pazara sonradan gelecek uydu şirketlerinin engel yaşamaması için rekabet konusunda değerlendirme yapılması, yetkilendirme başvurularının şeffaf olması gerektiği,

hususları ortaya konulmuştur.  

TELKODER raporu sonrasında süreç ilerlemeye devam etmişse de aradan geçen süreye rağmen bu konuda hala sonuçlanmış bir düzenleme mümkün olamamıştır;

  • Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, 2023 yılında yine bu başlıkla düzenlenen çalıştayda; LEO uyduların dünya genelinde geniş bant internet hizmetinde giderek daha önemli hale geldiğini ve Türkiye’nin bu konuda ulusal ve uluslararası düzenlemelerle uyum içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamıştır. 
  • Baykar Teknoloji lideri Selçuk Bayraktar, 2024 yılında yaptığı açıklamada; küresel konumlama sistemini oluşturmak üzere alçak yörünge uydu takımı fırlatacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştur.  

Nitekim, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2024 yılında, bu konunun akıbetine dair bir yazısında, LEO uydu hizmetlerine dair düzenlemelerin hala eksik olduğu, düzenlemeler tamamlanmadan hizmet sunumuna başlanılmasının mümkün olmadığını kabul etmek durumunda kalmıştır. 

3.5 HİT 30 Programı ve Türkiye’nin LEO Uydu Stratejisi (2024)

Düzenleme süreci bu şekilde kalmışsa da 2024 yılı yazında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından başlatılan HİT 30 Programı ile Türkiye’nin uzay ve haberleşme sektöründeki inovasyon potansiyelini artırmayı hedefleyen önemli bir destek programı olarak ilan edilmiştir. Bu program kapsamında sayılan sekiz sektörden birisi olan haberleşme ve uzay başlığı altında

  • Alçak Yörünge Uydu Sistemleri
  • Yeni Nesil Haberleşme Altyapıları
  • Akıllı Haberleşme Cihazları

sayılmıştır. LEO uydu teknolojilerinin geliştirilmesi ve bu alanda yatırımların artırılması için devletin stratejik bir yaklaşım benimsediğini gösteren HİT 30 Programı, diğer ülkelerin deneyimlerinden çıkarılan dersleri de belirli ölçüde yansıtmaktadır. 

Bu program, şeffaf ve doğru bir şekilde uygulandığından Türkiye’nin LEO uydu projelerinin hız kazanmasına ve inovasyonun artmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, HİT 30’un sağladığı teşvikler ve desteklerle özel sektörün bu alanda daha aktif rol alması ve yatırımların artması beklenmektedir.

4. LEO Uydu Teknolojisinin Türkiye İçin Önemi ve Potansiyel Etkileri

4.1 Afet ve Acil Durum Haberleşmesi

  • 6 Şubat 2023 depremi, Türkiye’nin mevcut elektronik haberleşme altyapısının ne kadar kırılgan olduğunu açıkça ortaya koydu. Afet bölgelerinde iletişim altyapısının büyük ölçüde zarar görmesi, acil durum iletişiminin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
  • LEO uydu hizmetleri, afet anında karasal altyapının devre dışı kalması halinde kesintisiz bir iletişim çözümü sunabilir. Bu durum, LEO teknolojisinin hayati önemini gösteren somut bir örnek olmuştur.
  • Özellikle konteynır kentlerde yaşayan depremzedeler açısından, LEO uydu hizmetlerinin acilen devreye sokulması, internet erişiminin sağlanması ve kritik altyapının işler durumda tutulması açısından hayati önem taşımaktadır.

4.2 Kırsal ve Uzak Bölgelerde İnternet Erişimi

  • Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 verilerine göre, Türkiye’de internet kullanım oranı %92,7’ye ulaşmıştır. Ancak, bu oranın büyük bir kısmı kentsel alanlarda yoğunlaşmakta, kırsal bölgelerde hala önemli bir dijital uçurum bulunmaktadır.
  • LEO uydu teknolojisi, fiber optik veya diğer karasal altyapıların ekonomik olmadığı kırsal ve uzak bölgelerde yüksek hızlı internet sağlayarak bu dijital uçurumu kapatma potansiyeline sahiptir.
  • Bu teknoloji, kırsal kalkınmayı destekleme, uzaktan eğitim ve tele-sağlık hizmetlerini iyileştirme potansiyeli taşımaktadır.

4.3 Ulusal Güvenlik ve Bağımsız İletişim Altyapısı

  • Türkiye’nin bağımsız bir küresel konumlama sistemi geliştirme hedefi var. Bu, Türkiye’nin uzay teknolojilerinde bağımsızlığını güçlendirme ve ulusal egemenliğini koruma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
  • LEO uydu teknolojisi, kritik iletişim altyapısının güçlendirilmesi ve ulusal güvenliğin artırılması açısından önemli bir role sahip olabilir.

4.4 İnovasyon ve Rekabet

  • LEO uydu teknolojisinin benimsenmesi, Türkiye’nin uzun bir süredir yeni gelişmelere kapalı ve daralan elektronik haberleşme sektöründe yeni fırsatlar yaratabilir ve inovasyonu teşvik edebilir.
  • Bu teknoloji, Türkiye’nin uluslararası pazarda rekabet gücünü artırma potansiyeline sahiptir.

4.5 Potansiyel Olumsuz Etkiler ve Çözüm Önerileri

LEO uydu teknolojisinin sağladığı fırsatların yanı sıra, bazı potansiyel olumsuz etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır:

  1. Uzay Çöpü Sorunu: LEO yörüngesindeki uydu sayısının artması, uzay çöpü sorununu büyütebilir. 
  2. Astronomik Gözlemlere Etkisi: Çok sayıda LEO uydusu, yerdeki astronomik gözlemleri engelleyebilir.  
  3. Siber Güvenlik Riskleri: LEO uydu ağları, yeni siber saldırı vektörleri oluşturabilir. Bu riskleri yönetmek için, Türkiye güçlü siber güvenlik protokolleri geliştirmeli ve uluslararası siber güvenlik standartlarına uyum sağlamalıdır.
  4. Ekonomik Eşitsizlik: LEO uydu internet hizmetlerinin yüksek maliyeti, dijital uçurumu derinleştirebilir. Bu sorunu ele almak için, Türkiye fiyatlandırma politikalarını dikkatle planlamalı ve kamu-özel sektör işbirlikleri ile erişilebilirliği artırmalıdır.
  5. Yerel Telekom Endüstrisine Etkisi: Güçlü global LEO uydu operatörlerinin pazara girmesi, yerel telekom şirketlerini olumsuz etkileyebilir. Bu etkiyi dengelemek için, Türkiye yerli telekom endüstrisini destekleyici politikalar geliştirmeli ve uluslararası operatörlerle stratejik ortaklıklar kurmalıdır.

HİT 30 Programı, bu potansiyel olumsuz etkileri ele almak için bir fırsat sunmaktadır. Program kapsamında, yerli teknoloji geliştirme çabaları desteklenerek, Türkiye’nin bu zorluklarla başa çıkma kapasitesi artırılabilir.

5. Türkiye’de LEO Uydu Hizmetlerinin Önündeki Engeller ve Çözüm Önerileri

5.1 Regülasyon Eksikliği

  • Bakan Yardımcısı Sayan’ın vurguladığı düzenleme ihtiyacı, Türkiye’nin aradan geçen uzun süreye rağmen LEO uyduları konusunda henüz net bir politika oluşturmadığını gösteriyor.
  • Mevcut düzenleyici çerçevenin yetersizliği, LEO uydu hizmetlerinin Türkiye’de gelişmesini engellemektedir.
  • Çözüm: Uluslararası standartlarla uyumlu, esnek, inovasyon ve rekabeti destekleyen bir düzenleyici çerçevenin oluşturulması gerekmektedir.

5.2 Türksat’ın Rolü ve Sektördeki Tekel Konumu

  • Türksat, özellikle GEO uydu hizmetlerinde etkin bir rol oynasa da, LEO uydu teknolojilerinin entegrasyonu ve inovasyon konusunda yeterince aktif bir rol üstlenememiştir.
  • Türksat’ın bürokratik yapısı ve devlet kontrolü altında olması, sektördeki yenilikçiliği ve esnekliği engelleyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır.
  • Çözüm: Özel sektör katılımının teşvik edilmesi ve Türksat’ın yapısının daha esnek ve inovasyona açık hale getirilmesi gerekmektedir.

5.3 Güvenlik Kaygıları ve İnovasyon Dengesi

  • Türkiye’de elektronik haberleşme sektöründe, özellikle 2013 sonrası dönemden bu yana genellikle güvenlik kaygıları ön planda tutuluyor ve bu durum LEO uydular gibi inovatif teknolojilere yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesinde yavaşlamaya yol açıyor.
  • Çözüm: AB ve ABD örneklerinde olduğu gibi, güvenlik ve inovasyon arasında bir denge kurulmalıdır. Kamu-özel sektör işbirliği modelleri geliştirilerek hem güvenlik kaygıları giderilmeli hem de inovasyon teşvik edilmelidir.

5.4 Yatırım ve Finansman İhtiyacı

  • LEO uydu teknolojilerinin yüksek maliyeti, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için bir engel teşkil edebilir.
  • Çözüm: Kamu-özel sektör işbirliği modelleri geliştirilerek finansman kaynakları çeşitlendirilmeli, uluslararası işbirlikleri ve yatırımlar teşvik edilmelidir.

6. Sonuç ve Öneriler

LEO uydu teknolojisi, Türkiye’nin elektronik haberleşme sektörü için stratejik bir öneme sahiptir. Bu teknolojinin etkin bir şekilde benimsenmesi ve uygulanması için aşağıdaki adımların atılması önerilmektedir:

  1. Düzenlemelerin Modernleştirilmesi: LEO uyduları gibi yeni teknolojilere uygun, esnek, inovasyon ve rekabeti destekleyen bir düzenleyici çerçevenin oluşturulması.
  2. Kamu-Özel Sektör İşbirliğinin Güçlendirilmesi: Özel sektörün LEO uydu teknolojilerine yatırım yapmasını teşvik edecek mekanizmaların oluşturulması.
  3. Uluslararası Standartlar ve Entegrasyonun Sağlanması: Türkiye’nin uluslararası organizasyonlar (ITU gibi) ve standartlarla uyum içinde hareket etmesi.
  4. Ar-Ge ve İnovasyon Yatırımlarının Artırılması: LEO uydu teknolojileri alanında yerli kapasitenin geliştirilmesi için, HİT 30 Programı gibi araçlarla yatırımların artırılması.
  5. Dijital Uçurumun Kapatılması İçin Somut Adımlar: Kırsal ve uzak bölgelerde LEO uydu internet hizmetlerinin yaygınlaştırılması için teşvik mekanizmalarının oluşturulması.
  6. Güvenlik ve İnovasyon Dengesinin Sağlanması: Ulusal güvenlik kaygılarını gözeterek, aynı zamanda inovasyonu teşvik eden bir yaklaşımın benimsenmesi.

Yanı sıra, Türkiye, LEO uydu teknolojisinin potansiyelinden en iyi şekilde yararlanmak için, diğer ülkelerin deneyimlerinden çıkarılan dersleri dikkate almalıdır. HİT 30 Programı, bu derslerin birçoğunu uygulamaya koyma fırsatı sunmaktadır. Ancak, programın başarısı için şu ek adımlar atılmalıdır:

  1. Uluslararası İşbirlikleri: Türkiye, bölgesel ve global ortaklarla LEO uydu projeleri geliştirmelidir.
  2. Afet Yönetimi Entegrasyonu: LEO uydu teknolojisi, Türkiye’nin afet yönetimi stratejilerine entegre edilmelidir. AFAD ve TÜBİTAK’ın ortak çalışmalarıyla, LEO uydu tabanlı bir afet yönetim sistemi geliştirilebilir.
  3. Sürdürülebilirlik: Uzay çöpü ve ışık kirliliği gibi potansiyel olumsuz etkileri ele alan sürdürülebilir LEO uydu politikaları geliştirilmelidir.
  4. Ekonomik Erişilebilirlik: LEO uydu internet hizmetlerinin geniş kitlelere ulaşabilmesi için, fiyatlandırma politikaları ve destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.
  5. Yerli Endüstri Desteği: HİT 30 Programı kapsamında, yerli telekom ve uzay teknolojileri endüstrisini güçlendirecek ek teşvikler ve destekler sağlanmalıdır.

Bu adımların atılması ve HİT 30 Programı’nın etkin bir şekilde uygulanması, Türkiye’nin LEO uydu teknolojisinden mümkün en yüksek faydayı sağlamasına, epey bir süredir gündemden düşmüş gibi görünen dijital dönüşüm sürecinin hızlanmasına ve elektronik haberleşme sektöründe hizmet ihracatı yapabilen küresel bir oyuncu haline gelmesine katkıda bulunacaktır.

 

Kaynaklar;

  • Inaltekin, H., Bowyer, M., Collings, I. B., Kurt, G. K., Saad, W., & Whiting, P. (2024). Future satellite communications: Satellite constellations and connectivity from space. ITU Journal on Future and Evolving Technologies, 5(2), 288-294.
  • Türkiye İstatistik Kurumu (2023) Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2023 TÜİK Haber Bülteni
  • TELKODER (2022). Düşük (Alçak) Yörünge Uyduları (LEO) Üzerinden Elektronik Haberleşme Hizmeti Sunumu Hakkında BTK Sorularına Cevaplar Raporu
  • Türkiye Uzay Ajansı (2021). Milli Uzay Programı, TUA Yayınları.
  • Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (2024) LEO Uydu Hizmetlerine Dair Düzenlemeler Hakkında Bilgi Notu, BTK Resmi Web Sitesi.
  • Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. (2024). HİT 30 Programı Tanıtım Dokümanı. Bakanlık Resmi Web Sitesi.
  • SpaceX. (2024). Starlink Mission. SpaceX Official Website.
  • European Commission. (2023). Secure Connectivity Programme. EC Digital Strategy.
  • China Aerospace Science and Technology Corporation. (2023). Guowang Satellite Network Project Overview. CASC Official Publication.
  • OneWeb. (2024). OneWeb Satellite Constellation: Project Update. OneWeb Official Website.
  • Telesat. (2023). Lightspeed: Telesat LEO. Telesat Project Report.
  • Japan Aerospace Exploration Agency. (2024). JAXA’s LEO Satellite Communication Initiative. JAXA Research Bulletin.
  • Federal Communications Commission. (2023). Report and Order on LEO Satellite Systems. FCC Public Notice.
  • International Telecommunication Union. (2023). Recommendations for LEO Satellite Communications. ITU-R Report.
  • 2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu (https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/03/2023 Kahramanmaras-ve-Hatay-Depremleri-Raporu.pdf)
  • Karasal Olmayan Şebekeler Kapsamında LEO Haberleşme Uydu Sistemleri, TUA Raporu, Kasım 2022 (https://cdn.tua.gov.tr/63824530c1330.pdf)
  • Uydu Haberleşme 101, Türksat Raporu (https://uydu.turksat.com.tr/sites/default/files/2022-01/Uydu-Haberlesmesi-101.pdf)