
Kamu Denetçisi 30 Yılı Aşan Çalışması Olan Emeklilere İkramiyelerin Güncellenerek Ödenmesini Tavsiye Etti
Anayasa Mahkemesi’nin Ocak 2015’de yayımlanan; emekli ikramiyesi ödenmesinde 30 yılı aşan sürelerin dikkate alınmayacağına dair 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 89.maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ile..” hükmünün iptali kararı sonrasında, iptal hükmünün sonuçlarından yararlanmak isteyen, karardan önce emekli olmuş ve emekli ikramiyesini eksik almış emeklilerin dava yoluna başvurusu süreci ilgilileri tarafından takip edilmektedir.
Anımsanacağı üzere, SGK emeklilerin taleplerini “Anayasa Mahkemesi iptal kararı geriye yürütülemez” gerekçesi ile reddetmiş, açılan davalarda ise İdare Mahkemeleri bu yaklaşımı hukuka aykırı bularak, ilgililerin 30 yılı aşan süreler için hak kazandıkları tutarın, emekli oldukları tarihteki katsayılar üzerinden hesaplanarak ve başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte ödenmesine hükmetmişti. İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından da uygun bulunarak onanması ile süreç bir anlamda kesinleşmişti. (Danıştay kararı yorumu için)
Danıştay kararına rağmen SGK, yargı kararı olmaksızın ödeme yapmama uygulamasına devam ettiği gibi yapılan başvurulara yazılı cevap vermeyi de sona erdirmiştir. Anayasa’nın 40 ıncı maddesinde düzenlenen “iyi yönetişim ilkesine” açıkça aykırı bu uygulama ciddi eleştiri konusudur.
Bu aşamada Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından alınan 15.04.2016 tarihli karar, bir kez daha emeklilerin haklılıklarını ortaya koymuştur. Kararda; Kamu Denetçiliği Kurumu’na bu konuda yapılan çok sayıda başvuru ele alınarak, SGK uygulamasının açıkça hukuka aykırı olduğu belirtilirken, daha da önemlisi, bu durumda bulunan hak sahiplerine yapılacak ödemelerin,
“emekli aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan aylık bağlamaya esas tutar dikkate alınarak hesaplanacak emekli ikramiyesinin, çeşitli parametreler kullanılması suretiyle ödeme tarihindeki alım gücüne denkleştirilerek“
yapılması tavsiye edilmiştir. İdare Mahkemeleri ve Danıştay tarafından yapılacak ödemenin güncellenmesi/denkleştirilmesi kabul edilmezken, Ombudsman,
söz konusu değerlemenin yapılmaması halinde, ülkemizde yaşanan enflasyonun uzun yıllar yüksek oranlarda seyrettiği, buna bağlı olarak paranın alım gücünün düştüğü ve yaşanan derin ekonomik kriz dikkate alındığında, özellikle uzun yıllar önce emekli olmuş kişiler açısından hesaplanacak tutarlar, günümüz koşullarında alım gücü çok düşük olan değerlere denk gelecektir. Bu anlamda, emekli ikramiyelerinin çeşitli parametreler kullanılarak ödeme tarihindeki alım gücüne dönüştürülmeksizin hesaplanması halinde, belirlenecek rakamların sosyal güvenlik hakkına, mülkiyet hakkına ve sosyal devlet ilkesine uygun olmayacağı ortadadır..
Dolayısıyla 30 yılın üzerinde hizmeti bulunan ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesinden önce emekli olmuş şikâyetçilerin, yargı yoluna başvurmasına gerek kalmaksızın, 30 yılın üzerindeki hizmet süreleri için emekli ikramiyelerinin ödenmesine yönelik işlemlerin yapılmasının kamu yararı ve birey-idare memnuniyetine faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Bu tavsiyeye rağmen, toplamda 1.800.000.000,00 TL civarında olduğu SGK tarafından ifade edilen 30 yılı aşan süreler karşılığı emekli ikramiyesinin “davasız” bir şekilde ödenmesi zor görünmektedir. Zira, tavsiye niteliğindeki bu kararın yanında, bağlayıcı olan Danıştay kararı da çıkmış olmasına karşın, SGK uygulamasında bu güne kadar bir değişiklik gözlenmemiştir.
SGK’nın başvuruculara cevap vermeyi bırakması da, iyi yönetim ilkeleri açısından da sıkıntılıdır. Başvurular reddedilse dahi, ne kadar sürede nereye dava açılabileceğine dair gerekçeli bir cevabın gönderilmemesi nedeniyle hak kaybı oluşması mümkündür.